Büyümek zamanıydı önce;ödevler yapılmalı,büyüklere yardım edilmeli,yemeğe geç kalınmamalıydı.
Dışarı çıkmalı,denize koşmalı ama öğle uykusu aksatılmamalı! Komşu oğlu yada kızı kardeş gibidir;sevmeli,güvenmeli ama aşık olunmamalıydı.Okul arkadaşlıkları kutsaldı,masum,canayakın saf dostluklar oluşurdu; araya aşk girmemeliydi...
İki arada bir derede zaman koşar adımlarla giderken,bizler de büyümüşken devir mantıklı düşünme devriydi,duygular eski,ahşap bir kutuya gizlenmeliydi.Nasılsa bir zaman sonra zaten eski olan kutu kendi kendini eritip,yokolurdu...Çevrenin,ailenin en münasip bulduğu aklı başında,olgun kişilerle evlenildi,aile olmak için çocuk gerekirdi,faturalar ödenmeliydi,ahirette iman-dünyada mekan için yeni bir ev alındı,sevilmese de bir işte çalışıldı,sizli bizli arkadaş çevresi oluşturuldu,aklına her gelen söylenmezdi,bazı insanları sevmek zorunda değildin saygı duymak yeterdi...
Oysa kendine kurdurduğun kalın duvarlı kalenin dışında,içinden geldiği gibi bir hayat vardı...Mantığına uymasa da,gördüğünde kalbini yerinden çıkacakmışçasına attıran,nefes aldığını hatırlatan biri vardı.Bencil olmayı kabul etseydin eğer,önce biraz da olsa kendini düşünebilseydin,zamanın bir an bile olsa geri alınamayacağına şimdiki gibi inansaydın,sana sunulanları değil kendi istediklerini,hayallerini sen kurabilseydin ve kendi aşkını,sadece hayatını özgürce sahiplenebilseydin....
Aşk mı,giderek daralan zamanda yer yok.Aşık mı artık heryerde basit ve bol...Zaten ilişkiler hastalıklı geçmiş olsun,temeller çürük,yıkılıp giderse birgün yenisi sağolsun !!