30 Ocak 2010

Hüzünlü Bir Doğumgünü

  Bugün 32.doğumgünün ve seni arayamadığım,sesini unutmaktan korktuğum,sensiz anılacak
nice doğumgünlerinden 2.si.Her elimi uzattığımda yanıbaşımda olan dostum;sen gittin ve ben geride
kaldım.Zamanla yoklukların acısına katlanmayı öğreniyorum hatta sözlerini aklıma getirip tebessüm de
edebiliyorum artık.
PINAR'ım,anılarımızdan bahsederken yine gözlerim doluyor,boğazımda yutkunsam da geçmeyen
binlerce düğüm oluşuyor ama ağlamıyorum.Benim için söylediğin şarkıları dinlemek istiyorum henüz
cesaretim yok hep erteliyorum.Sana anlatmak istediğim birsürü şey biriktirdim içimde,konuşamıyorum.
Suskunluğumda boğulmamak için kalemime sığınıyorum,satırlarda nefes alıyorum.
Sen de alıştın sanırım gittiğin yere,eskisi kadar sık gelmiyorsun rüyalarıma belki de kabullenmeli insan
başına geleni,sevmeli ait olduğu yeri,yüzleşebilmeli ruhuyla,anlayabilmeli..Candostum,umarım huzurlusundur
artık ve seni herzaman çok seveceğimin,hiç unutmayacağımın,unutturmayacağımın farkındasındır.
İyi ki doğmuşsun,iyi ki eniyi dostun olmuşum ve seninle yaşama fırsatım olmuş.Her masal tamamlanmazmış
mutlu son'la,SEN benim tadı damağımda,yarım kalan fakat hayatımdaki endeğerli masal kahramanım
olarak kalacaksın,senin yerini kimseye vermeyeceğim,bilinmezliğe doğru yola çıktığım an,huzur bulduğum
gözlerinin beni karşılaması dileğimle,görüşeceğiz elbet.....

2 yorum:

  1. ne denir şimdi bu durumda... hayat acımasız işte..

    YanıtlaSil
  2. adil degil bu hayat.hep böle işte.hayat böle işte.ne yapsak boş....

    YanıtlaSil

Her zaman herkes aynı düşüncelerde buluşmak zorunda değil,yazdıklarım bir his oluşturuyorsa aklından geçenleri Ben de bilmek isterim.